7 Haz, 2009 Yazar: AlpTurk
Evet sevgili arkadaşlar Kurtlar Vadisi Gladio’nun fragmanlarının yayınlanmasından sonra hepimizin aklında bazı sorular oluştu ve bu sorulara cevaplar aradık. Cem Ersever’i kim öldürdü ? Apo Suikastini kim engelledi ? 28 şubat süreci 1000 yıl sürecekken nasıl 5 yılda sona erdi gibi sorulara cevaplar aradık.Bu yazımızda Apo Suikastini kim nasıl engelledi bunlara cevap arayacağız..
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Öcalan`ın öldürülmesi için bombalı suikast timi kurmuş. Ancak Çiller`in suikast planını Mesut Yılmaz bakın nasıl bozmuş…
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Öcalan`ın öldürülmesi için bombalı suikast timi kurmuş. Ancak Tansu Çiller`in suikast planını Mesut Yılmaz bozmuş. Şok iddiaları içeren olay Şemdin Sakık`ın yazdığı mektupla ortaya çıktı.
Mesut Yılmaz`ın başını çok ağrıtacak bu mektubu da Şamil Tayyar Star Fazetesi`ndeki bugünkü yazısında açıkladı.
İşte Sakık`ın Star Gazetesi yazarı Şamil Tayyar`a yazdığı mektup ve Tayyar`ın bugünkü yazısı…
Öcalan, Perinçek ve Küçük kurtlarvadisi-gladio.biz
Şemdin Sakık`tan yeni bir mektup geldi. 22 Eylül günü kaleme alınan bu mektupta çok çarpıcı iddialar var. Abdullah Öcalan ile Şemdin Sakık arasındaki ihtilafı bilerek bu iddialara ihtiyatlı yaklaşıyorum. kurtlarvadisi-gladio.biz
Ancak Ergenekon sanığı Doğu Perinçek ve Prof. Dr. Yalçın Küçük ile ilgili öyle iddiaları var ki; Ergenekon ile PKK arasındaki bağın tartışıldığı ve terörün yeniden tırmanışa geçtiği bu günlerde sözkonusu iddiaları gözden geçirmenin yararlı olacağını umuyorum.
Artık herkes meseleye `ak-kara` perspektifinden bakmamayı öğrenmeli, at gözlüklerini fırlatıp atmalıdır. `Vatan`, `millet`, `toprak`, `bayrak` gibi kutsal değerlerin nasıl istismar edildiğini anlamalıdır. kurtlarvadisi-gladio.biz
Gerçi, bugün şehit cenazelerinde boy gösterenlerin yıllarca tapındığı ve hala tapınmaya devam ettikleri liderlerin, akademisyenlerin PKK kamplarındaki güler yüzlü boy fotoğraflarına aşinayız ama PKK`lı gözüyle nasıl algılanıyorlar, bir de ona bakalım.
Apo- Perinçek kardeşliği
Şemdin Sakık diyor ki: `Doğu Perinçek, 1980`lerde gazetecilik adı altında Beka Kampı`na kadar gelip Öcalan`ı ziyaret etti, askeri törenle ve silah atışlarıyla karşılandı. Öcalan onu kucakladı, öptü, günlerce konuk etti. Kaldıkları odaya militanlar yüz metreden fazla yaklaşamadı, sabahlara kadar baş başa kaldılar.`
Aslında bu açıklamada, `100 metreden fazla yaklaşmayın` talimatı ve `baş başa görüşme` dışında yeni bir hadise yok. Diğer iddiaları zaten fotoğraflarla tescillidir.
Sakık`ın en çok merak ettiği bölüm de burasıdır: `Öcalan`ın Perinçek`le günlerce bir odada baş başa kalarak neler konuştuklarını ya da planladıklarını, neden yanlarına üçüncü bir kişiyi almadıklarını ve `militanlar kaldığımız yere yüz metreden fazla yaklaşmasınlar` talimatı verdiğini hala merak ediyorum.`
Sakık`ın cevap aradığı bir diğer soru ise şu: `Öcalan`ın savaş kışkırtıcılığı yaptığı dönemde yanında olan Perinçek, İmralı`ya düştüğünde `silahlara veda ediyoruz` dediği anda Öcalan`a mesafeli durmaya başladı. Neden savaşan Öcalan`a `kardeşim`, barış çağrısı yapan Öcalan`a `hain` dedi?`
İlginç bir cümlesi daha var: `Öcalan Kürtçü görünür… Perinçek Orducu görünür… Öcalan ve Perinçek kardeşliğinin Kürt-Türk savaşı çıkarma fikrine dayandığından kuşkum yoktur.`
APO ölseydi Küçük lider olabilirdi
Şemdin Sakık`ın Yalçın Küçük`le ilgili olarak da çok ağır ithamları var. Şöyle yazıyor: `Yalçın Küçük 1990`larda aranır duruma düşme bahanesiyle Avrupa`ya çıktı, bizzat Öcalan`ın sunduğu örgüt imkanlarıyla Fransa`ya yerleşti. Bazen Öcalan`ın daveti bazen kendi isteğiyle Şam`a geliyordu. Bizzat oradaydım. Her seferinde Öcalan tarafından askeri törenle, süslü püslü sözcüklerle, kucaklaşmalarla, öpücüklerle karşılanırdı. İkisi baş başa verip örgütü ve savaşı düzenliyorlardı.`
İddiasına göre; Öcalan ile Küçük arasındaki ilişkiler o kadar büyümüş ki, PKK`daki kimi üst düzey atamalarda Küçük`ün önerileri önemli rol oynamış! kurtlarvadisi-gladio.biz
Ne kadar doğrudur bilemem ama Sakık`ın şu cümlesi hayli dikkat çekici: `Öcalan`ın yaklaşımları sonucunda bu zat (Küçük`ü kast ediyor) gözümüzde o kadar büyümüştü ki, Allah göstersin Öcalan`a bir şey olsaydı Yalçın Küçük`ü lider olarak kabul etmeye hazırdık.`
Yani, günümüzün sıkı kuvvacısı, Sakarya muharibi (!) Küçük Hoca PKK`lıların gözünde bir zamanlar Öcalan`ın yerine geçecek kadar önemli biriymiş!
İnanması bir hayli zor.
Ama Küçük Hoca`nın `Kürtler Üzerine Tezler` kitabının 233-253. sayfaları arasında yer alan Öcalan`la röportajında kullandığı `değerli başkan, Apo arkadaşım, Apo kardeşim, Öcalan kardeşim, genel sekreter kardeşim` ifadeleri, `Kemal Paşa ve Kemalist hareket başlarken daha radikal ve sosyalist hareketleri temizleme gereği duydu. Çerkez Ethem`i ve güçleri tasfiye etti. Sizin için bir benzerlik çıkarılabilir mi?` sorusuyla Atatürk`e hakaret fırsatı yaratması karşısında, insanın içinden `hiç de zor değil` diyesi geliyor.
Operasyon nasıl engellendi? Kurtlarvadisi-gladio.biz
Sakık`ın Küçük`le ilgili bir ağır ithamı ise `istihbaratçı gibi davrandığı` iddiasıydı. Mektubunun dördüncü sayfasında şöyle diyor: `Özellikle devlet işleyişi ve politikaları hakkında Öcalan`a istihbarat getiriyordu. Avrupa`daki Kürtler arasında Öcalan`a muhalif olan Kürtleri tespit edip Öcalan`a bildiriyordu.`
Hele mektuptaki şu iddia, yenir yutulur gibi değil. Sakık, 1996 yılı bahar döneminde Zap karargahındayken Şam`da bulunan Öcalan`la görüşüyormuş, o esnada büyük gürültü olmuş, Öcalan kısa bir sessizlikten sonra `Türkçe eğitim okuluna bombalı saldırıda bulundular` demiş!
Daha sonra kampta Öcalan, o bombalı eylemle ilgili militanlara şöyle demiş: `Tansu Çiller bana bombalı suikast planladı. Mesut Yılmaz bu bilgiyi Avrupa`da bulunan Yalçın Küçük vasıtasıyla bana ulaştırdı, biz de tedbirimizi aldık.`
Kanlı bir terör örgütünün başı durumundaki Öcalan`ın sözleriyle bu ülkede bir dönem başbakanlık yapmış Mesut Yılmaz`ı ve tüm siyasi atraksiyonlarına rağmen Yalçın Küçük`ü böylesine ağır bir ithamın tarafı haline getirmeyi doğru bulmam.
Ancak…
Tansu Çiller`in 12 Mayıs 1995 günü onay verdiği MİT patentli `Mercedes` isimli operasyonun 24 Aralık 1995 seçimleri nedeniyle askıya alınmasının ardından Mesut Yılmaz`ın başbakanlığı döneminde (ANAYOL-1996 Nisan-Mayıs) sahneye konarken başarısızlıkla sonuçlanmasının mutlaka, ama mutlaka izah edilmesi gerekir.
Soru bir: Operasyon büyük bir gizlilik içinde yürütülürken bir yüksek tirajlı gazetede operasyonun tüm ayrıntılarının yer aldığı haber `Türkiye Apo`nun Ensesinde` manşetiyle neden verildi? O haberin kaynağı kimdi? Hangi amaçla operasyon basına sızdırıldı?
Soru iki: MİT`e operasyon için Şam`da yardım eden `101-288` kodlu Suriyeli ajan son anda neden vazgeçti?
Soru üç: 1 ton C-4 patlayıcı yüklü ve içinde `Yeşil` lakaplı Mahmut Yıldırım`ın da bulunduğu beyaz Mazda minibüs, Öcalan`ın kaldığı Mahsun Korkmaz Akademisi`ne neden yüz metre mesafede park edilerek patlatıldı?
Soru dört: Siyasi partiler veya kurumlar (MİT-Emniyet gibi) arası acımasız rekabet, operasyonu ne ölçüde etkiledi?